Abstract
Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme ile engellilerin diğer bireylerle eşit koşullarda toplumsal yaşama katılım hakkına sahip olduğu kabul edilmiş, engellilerin toplumsal hayata tam katılımlarını kolaylaştırmak için gerekli tedbirlerin alınması taraf devletlerce taahhüt edilmiştir. Engellilerin sosyal hayata katılım, istihdam ve eğitimine yönelik hedeflerin gerçekleşmesi ve diğer yasal haklarının kullanılması için erişilebilirlik önkoşuldur. Erişilebilirlik aynı zamanda bir insan hakkıdır. Bugün dünya nüfusunun %56’sı kentlerde yaşamaktadır. Gelişmiş ülkelerde kentli nüfus oranı çok daha fazladır. Ülkemizde ise 2019 TÜİK verilerine göre nüfusun %92’si il ve ilçe merkezlerinde yaşamaktadır. Engellinüfusuna ilaveten nüfustaki yaşlanma trendi ve Türkiye’de nüfusun %90’dan fazlasının kent merkezlerinde yaşaması erişilebilir kent olgusunu daha da önemli kılmaktadır. Kentte yaşayanengelli ve yaşlıların toplumsal yaşama tam katılımının sağlanması için yapılması gereken başlıca kriterlerden ilki erişilebilir bir yapılı çevre ve kesintisiz bir erişilebilirlik zincirinin kentlerdesağlanmasıdır. Bu çalışmada Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği erişilebilirlik perspektiften değerlendirilmektedir. 2017 yılında yayımlanan bu yönetmelik bazı iyileştirmelere ihtiyaç duymasına rağmen yapılaşmada erişilebilirliğin sağlanması açısından önemli düzenlemeler getirmiştir. Çalışma, engelli ve yaşlılara ilişkin sürdürülebilir sosyal politikalar açısından yapılarda erişilebilirliği ve kentlerde kesintisiz bir erişilebilirlik zincirinin zorunlu olduğunu da ortaya koymaktadır.

This publication has 1 reference indexed in Scilit: