Uluslararası Sosyal ve Eğitim Bilimleri Dergisi

Journal Information
EISSN : 2148-8673
Total articles ≅ 143
Filter:

Latest articles in this journal

Osman Kürşat Acar, Arzu Özkanan
Uluslararası Sosyal Ve Eğitim Bilimleri Dergisi; https://doi.org/10.20860/ijoses.1112878

Abstract:
The Faculties of Economics and Administrative Sciences are the most widespread and active faculties with the highest number of students in Turkey. However, today, it is facing very important problems such as quota, curriculum difference, education quality, faculty quality, internship, practice lesson. In addition, these faculties, where too many graduates are given. This study aims to develop solutions for the uncertain future of this faculties, and to carry this situation to the literature. In this regard, problems in the field were tried to be identified in accordance with the interviews made with 17 experienced faculty members of the field. The high number of quotas together with the number of faculties and their derivatives constitutes the quantitative problem also with the updating of the curriculum, the quality of students and faculty members created the problem of quality. From this point of view, it has been developed to reduce the number of students to a certain level by going to the quota restriction, at the same time, to decrease the number of faculties, especially the merging of faculties, to update the curriculum in accordance with the needs of the age and to recruit students from a certain percentile.
Hasan Gümüşoğlu
Uluslararası Sosyal Ve Eğitim Bilimleri Dergisi pp 113-131; https://doi.org/10.20860/ijoses.1118318

Abstract:
Bu çalışmada “Mehdilik” meselesiyle alakalı İslam’ın temel kaynaklarında yer alan bilgilere kısaca temas edildikten sonra Ehl-i sünnet kelamcılar ile mutasavvıfların konu hakkındaki görüşlerine yer verilerek iki tarafın görüşleri hakkında genel bir karşılaştırma yapılmıştır. İtikadî İslam mezheplerinin tartışmalı meselelerinden biri olan Mehdî’nin geleceği hakkında kelamcılar ve mutasavvıfların genel manada görüş birliğinde olduğu söylenebilir. Ancak kelamcıların mesele ile ilgili açıklamaları sınırlı olduğu halde mutasavvıfların konuya daha fazla ilgi duyarak geniş açıklamalar yaptıkları görülmektedir. Kelamcılar ve mutasavvıflar, hadis kaynaklarında yer alan Mehdî ile ilgili hadisleri esas almakla birlikte eserlerde hadislerin sıhhati konusunda ortaya çıkan tartışmalar önemli bir yer işgal etmiştir. Bazı âlimler, Mehdî konusunda aralarında tevatür derecesine ulaşanların da bulunduğu yüzlerce hadisin varlığına dikkat çekerken bazısı, söz konusu hadislerin haber-i vâhid derecesinde kaldığını söylemişlerdir. Bir kısım âlimler ise Mehdî ile ilgili hadislerin arasında zayıf ve hasenin bulunduğunu kabul etmekle birlikte bazısının manen mütevâtir olduklarını belirtmişlerdir. Ehl-i sünnet kelamcılar ve mutasavvıfların Mehdî ile ilgili sahih haberleri esas alarak, Mehdî’nin âhirzamanda gelip İslâm’ı ve adaleti hâkim kılacağı konusunda görüş birliğinde olduğu söylenebilir. Ehl-i sünnet kelamcılar, eserlerinde kelam ilminin gayelerinden biri olan bidat görüşlerin geçersizliğini ortaya koyma çerçevesinde özellikle Şîa’nın bu konudaki iddialarına cevap vermeye özen göstermişlerdir. Söz konusu kelamcılar, İmâmiyye Şîa’sının on ikinci imam ekseninde oluşturduğu inancın aksine Mehdî’nin âhirzamanda bir beşer olarak doğup yaşayacağını ve İslâmî esasları hâkim kılmaya muvaffak olduktan sonra tabiî bir ölüm ile vefat edeceğini belirtmişlerdir. Bu sebeple İslâm’ı hâkim kılmak için yeterli gayret gösterilmeden olağan üstü güçlere sahip bir Mehdî tarafında işlerin düzeltileceği beklentisi (Mehdî-i müntazar inancı) Ehl-i sünnet tarafından uygun bulunmamıştır. Ehl-i sünnet kelamcılar ve mutasavvıflar, Mehdî’nin üstün bazı vasıflara haiz bir zat olduğunu ve İslâm’ı bidatlerden arındırarak tam manasıyla hâkim kılacağını ifade etmişlerdir. Ancak mutasavvıfların Mehdî konusunda tasavvufa has yollarla ulaştıkları bilginin yardımıyla konu hakkında kelamcılardan daha fazla açıklamalarda bulundukları görülmüştür.
Seren Ipekşen, Yusuf Zorlu
Uluslararası Sosyal Ve Eğitim Bilimleri Dergisi pp 77-92; https://doi.org/10.20860/ijoses.1107986

Abstract:
Çalışmada fen bilimleri öğretmen adaylarının 21. yüzyıl öğrenen becerileri ile çoklu zeka alanları, öğrenme biçim ve stilleri arasındaki ilişkilerinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Araştırmanın yöntemi nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel araştırma yöntemidir. Üç devlet üniversitesinin eğitim fakültelerinin fen bilgisi öğretmenliği bölümünün üçüncü ve dördüncü sınıflarında öğrenim gören 318 fen bilimleri öğretmen adayı çalışmanın örneklemini oluşturmaktadır. Araştırmada “21. Yüzyıl Öğrenen Becerileri Ölçeği”, “Kolb Öğrenme Stilleri Envanteri” ve “Çoklu Zeka Envanteri” veri toplama araçları olarak kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen verilere analizleri için basit korelasyon, basit doğrusal regresyon ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) yapılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre fen bilimleri öğretmen adaylarının öğrenme biçimleri ve çoklu zeka alanlarının, 21. yüzyıl öğrenen becerilerinin birer yordayıcısı olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca fen bilimleri öğretmen adaylarının öğrenme stillerine göre 21. yüzyıl öğrenen becerileri arasında fark bulunmamıştır. Araştırmada ulaşılan sonuçlara göre çoklu zeka alanlarına yönelik ilgilerine ve öğrenme biçimlerine göre farklı öğrenme model/yöntem/teknikleri bir araya getirilip uygulanarak fen bilimleri öğretmen adaylarına 21. yüzyıl becerileri kazandırabilir.
Kasım YİĞİT, Hilmi Demirkaya
Uluslararası Sosyal Ve Eğitim Bilimleri Dergisi pp 93-112; https://doi.org/10.20860/ijoses.1091561

Abstract:
Dünya toplumunu ve çevreyi olumsuz olarak etkileyen çevre sorunları, siyasi krizler, sosyal sorunlar ve ekonomik krizlere küresel sorun adı verilir. İnsanlığı tehdit eden küresel sorunların sayısı her geçen gün artmakta ve acil önlemler alınmasını zorunlu hale getirmektedir. Bu araştırmanın amacı; sosyal bilgiler öğretmenlerinin küresel sorunları algılama biçimlerini ve sosyal bilgiler öğretim programına yönelik önerilerini ortaya çıkarmaktır. Araştırma nitel araştırma desenlerinden durum çalışması desenine uygun olarak tasarlanmıştır. Araştırmanın bulgularına göre; sosyal bilgiler öğretmenlerinin küresel sorunları; çok boyutlu, insan hayatını tehdit eden sorunlar, tüm insanlığı tehdit eden sorunlar, ozon tabakasının delinmesi, çevre sorunu ve tükenebilir enerji kaynaklarının tükenmesi olarak algıladıkları ortaya çıkmıştır. Sosyal bilgiler öğretmenlerinin küresel sorunları ayrıca; ozon tabakasının delinmesi, sağlık sorunları, çevre sorunları, su kirliliği, savaşlar ve küresel ısınma olarak algıladıkları belirlenmiştir. Sosyal bilgiler öğretmenleri küresel sorunların çözümüne yönelik olarak 19 tane kuruluşun ismini yazmışlardır. Sosyal bilgiler öğretmenlerinin Dünya’da ve Türkiye’de etkili olan küresel sorunları; savaşlar, ırkçılık, iklim değişikliği, küresel ısınma, gıda sorunları, çevre sorunları, nesli tükenen hayvanlar, ozon tabakasının delinmesi, enerji kaynaklarının tükenmesi, sağlık sorunları ve aşırı nüfuslanma olarak tanımladıkları belirlenmiştir. Sosyal bilgiler öğretmenlerinin insanları küresel sorunlara karşı bilinçlendirme konusunda; bilinçlendirme, geri dönüşüm, medya kullanımı, küresel sorunlarla mücadele için ayrılan paranın artırılması, canlı örnekler, devlet politikası haline getirilmesi, proje teşvikleri, ders kitaplarına konulması, TV programları-belgeseller-filmler yapılması ve sivil toplum örgütlerinin daha işlevli hale getirilmesi şeklinde önerilerde bulundukları tespit edilmiştir. Sosyal bilgiler öğretmenlerinin küresel sorunları önleme konusunda; geri dönüşüme kazandırma, eğitim vererek duyarlı hale getirme ve bilinçlendirme, sosyal medyadan destekleme, çevreyi kirletmekten kaçınma, tükenebilir enerji kaynaklarının tasarruflu kullanılması, öğrencilere örnek olma, sivil toplum kuruluşlarına üye olma ve aktif rol alınabileceğini ifade ettikleri belirlenmiştir.
Simla Eda Gürsoy, Nadir Çeliköz
Uluslararası Sosyal Ve Eğitim Bilimleri Dergisi pp 58-76; https://doi.org/10.20860/ijoses.1084867

Abstract:
Bu araştırmanın amacı, İstanbul ilindeki ilkokulların ikinci sınıflarında öğrenim gören öğrencilerin okuduğunu anlama becerilerinin matematik problemlerini çözme becerilerine etkisinin cinsiyet, öğrenim gördükleri okulların sosyoekonomik düzeyi, kitap okuma sıklığı, soru çözerken okuduklarını anlayıp anlamama durumları gibi değişkenlere göre incelemek ve öğrencilerin okuduğunu anlama becerileri ile problem çözme becerileri arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Araştırmada ilişkisel desen kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini, 2020-2021 eğitim-öğretim yılında İstanbul il merkezinde bulunan ve Millî Eğitim Bakanlığına bağlı ilköğretim okullarının 379 ikinci sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Verilerin toplanması amacıyla Gürsoy ve Çeliköz (2021) tarafından oluşturulan “Okuduğunu Anlama Testi” ve “Problem Çözme Başarı Testi” kullanılmıştır. Toplanan veriler korelasyon analizi, tek yönlü varyans analizi ve ilişkisiz örneklemler t testi kullanılarak çözümlenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre ilkokul ikinci sınıf öğrencilerinin okuduğunu anlama ve problem çözme becerileri arasında, pozitif yönde ve anlamlı bir ilişki olduğu görülmüştür. Bununla birlikte okuduğunu anlama ve problem çözme becerilerinde kız öğrencilerin erkek öğrencilerden daha başarılı olduğu, öğrenim görülen okulun sosyoekonomik düzeyi yükseldikçe ve kitap okuma sıklığı arttıkça öğrencilerin başarı puanlarının da anlamlı düzeyde yükseldiği sonucuna ulaşılmıştır.
Musa Bardak, Nihat Topaç, Suat Çelik
Uluslararası Sosyal Ve Eğitim Bilimleri Dergisi pp 28-65; https://doi.org/10.20860/ijoses.1086867

Abstract:
Oyun birçok disiplin tarafından inceleme konusu olmuş insanların farklı amaçlarla yaptığı genellikle eğlenceli bir faaliyettir. Bu çalışmada çocuk folkloru açısından büyük bir öneme sahip olan geleneksel çocuk oyunları ve erken çocuklukta sanal olmayan eğitici oyunlara ilişkin eser ve yazılar, lisansüstü tezler ile uygulamaya dönük çalışmalar sınıflandırmaya tabi tutularak bilim dünyasının kullanımına sunmak amaçlanmıştır. Böylelikle bir yandan ileride geleneksel çocuk oyunları ve eğitici oyun üzerine araştırma yapacaklara kaynak bulma noktasında katkı sağlarken, öte yandan bu alanlardaki çalışmaların daha çok hangi konularda yoğunlaştığını ve nelerin hâlâ eksik olduğu da ortaya konulabilecektir. Tarama modelinde yapılan çalışmada elde edilen veriler doküman analizi ile değerlendirilmiştir. Oyun konusunun geniş bir yelpazede ele alınma durumundan dolayı Erken çocukluk döneminde geleneksel çocuk oyunları ile serbest veya yapılandırılmış eğitsel oyunlar araştırmanın kapsamına dâhil edilmiştir. Geleneksel çocuk oyunları ve erken çocuklukta eğitici oyun ile ilgili kısa bir alan yazından sonra kitap, kitap bölümü, makale, tez ve bildiriler, farklı başlıklarda sunularak bibliyografya ortaya konmuştur
Abdullah Doğtekin
Uluslararası Sosyal Ve Eğitim Bilimleri Dergisi; https://doi.org/10.20860/ijoses.1016430

Abstract:
The main purpose of this study is to reveal the changes in the attitudes and behaviors of the Greeks in the period from the First World War to the occupation of İzmir, and the Greek activities that took place in and around the town of Söke. Especially Samos Island, which is just across Söke, has become the home of the Greeks who carry out such activities. Greek bandits from Greece and the islands did not only cause loss of life as a result of the murders they committed by merging with local Greek gangs. They also usurped the belongings and animals of Muslim Turks by engaging in robbery and plundering activities. In the whole process, the state has been exposed to the activities of hostile states, as well as Armenians and Greeks, such as rebellion and espionage.These; In addition to espionage, they also engaged in activities such as supporting the desertions of the conscripted Greeks, forming revolutionary committees and gangs, gathering intelligence, propaganda and sabotage. The Greeks living in Söke and coming from the surrounding islands, while trying to bring the region under Greek rule, also did not hesitate to cooperate with the hostile states for this purpose. Bu çalışmanın temel amacı, I. Dünya Savaşından İzmir’in işgaline kadar olan süreçte Rumların tutum ve davranışlarında meydana gelen değişimler ile Söke kazası ve çevresinde gerçekleşen Rum faaliyetlerini ortaya koymaktır. Özellikle Söke’nin hemen karşısında yer alan Sisam Adası bu türden faaliyetleri yürüten Rumların yuvası haline gelmiştir. Yunanistan ve adalardan gelen Rum eşkıyalar, yerli Rum çeteleriyle birleşmek suretiyle işledikleri cinayetler sonucunda sadece can kaybına neden olmadılar. Soygun ve yağmacılık faaliyetlerinde de bulunarak Müslüman Türklerin eşyalarını ve hayvanlarını gasp ettiler. Devlet, tüm bu süreçte düşman devletlerin yanı sıra Ermeni ve Rumların isyan ve casusluk gibi faaliyetlerine de maruz kalmıştır. Bunlar; casusluğun yanı sıra askere alınan Rumların firarlarına destek olma, ihtilal komiteleri ve çeteler oluşturma, istihbarat toplama, propaganda ve sabotaj gibi faaliyetlerde de bulunmuşlardır. Söke’de yaşayan ve civar adalardan gelen Rumlar, yörenin Yunan hakimiyetine girmesi için çabalarken, bu uğurda düşman devletlerle iş birliği yapmaktan da çekinmemişlerdir.
Eyyüp Korkmaz, Mustafa Şeker
Uluslararası Sosyal Ve Eğitim Bilimleri Dergisi pp 231-253; https://doi.org/10.20860/ijoses.1008102

Abstract:
The main purpose of the Akhism system is to educate moral, fair, honest, religious and meritorious citizens who have adopted national and spiritual values. The Akhism system has had a significant impact in the economic, social and cultural fields with the values it has embodied during its operation. With this study, it is aimed to evaluate the opinions of teachers about examining the Akhism system in terms of values education in Social Studies Education. Putting values education at the center of the curriculum in the 2018 Social Studies curriculum and the fact that this subject has not been studied before in the field of Social Studies Education increases the importance of the study. The study was designed with a phenomenological approach from qualitative research designs. 19 Social Studies Teachers from Istanbul province Bağcılar, Güngören and Esenler districts participated in the research. In order to obtain the data in the study, questions prepared with a semi-structured interview form were asked to the teachers. The obtained data were subjected to content analysis. While conveying the values and the values in the Akhism system, the teachers stated that they should be role models in the classroom, organizing activities, seminars and information activities aimed at raising awareness of students and families at school. According to the results of the research, the teachers stated that there is a close relationship between Social Studies Education, Akhism system and values education and that these values should be transferred to students and this will have a positive effect on them in their later lives. As a result of the research, it is recommended to carry out activities that will explain the importance of the Akhism system to teachers, students and families.
Mürşit Akbulut, Enes Bodur
Uluslararası Sosyal Ve Eğitim Bilimleri Dergisi pp 1-17; https://doi.org/10.20860/ijoses.949153

Abstract:
Meaningful and lasting learning is possible with the teaching of concepts that are the building blocks of knowledge. It is important to teach concepts in Social Studies and Science courses where concepts are included a lot. Therefore, teachers who teach social studies and science courses should first be proficient in concept teaching. In the research carried out in line with this goal, a study was carried out on what are the opinions of the teacher candidates who will be the practitioners of the course in the teaching of these sciences and their evaluations regarding concept teaching. Qualitative research methods were used in this study to determine the opinions of the participants. In the research, unelected sampling method was used. In addition, in the 2018-2019 academic year, it was held with 50 teacher candidates studying at a public university. A semi-structured interview form was used as a data collection tool. The data obtained were then analyzed and collected under a number of categories. As a result of the research, it was determined that teacher candidates prefer to teach through presentation in concept teaching. It was determined that the teacher candidates who participated in the study used the concept map or wanted to use the concept map the most from the concept teaching tools. It has been concluded that the concepts that teacher candidates have the most difficulty in teaching concepts are more abstract concepts than concrete concepts.
Muhammet Demirkaya, Selim Selimoğlu, Ahmet Ali Gazel
Uluslararası Sosyal Ve Eğitim Bilimleri Dergisi pp 299-314; https://doi.org/10.20860/ijoses.1030035

Abstract:
The aim of this study is to evaluate the textbooks named “Musâhabât-ı Ahlâkiye ve Malûmât-ı Vataniye 5”, written by Muallim Orhan Fuad in 1924 to be taught in the 5th grades of primary schools, from different perspectives. For this purpose, the books "Musâhabât-ı Ahlâkiye ve Malûmât-ı Vataniye 5" were firstly analyzed subject by subject. On the other hand, comments have been made on the issues from various angles. The study is of qualitative type and was carried out by document analysis method. Among the findings of the study are how the concept of homeland is handled, the reasons for the establishment of the government, the advantages of the republican regime, the rights and responsibilities of individuals. As a result of the study, "Musahabat-ı Ahlakiye ve Malumat-ı Vataniye 5" books; It can be said that it is generally suitable for the 1924 Primary School Curriculum, the texts are arranged from easy to difficult in terms of form and content, they have the quality to improve the skills of the target audience and reflect the characteristics of the society that the Republic built.
Back to Top Top