Abstract
Bu çalışma göstergebilimin temsilcilerinden Umberto Eco’nun dile yaklaşımını ve göstergebilim anlayışına getirdiği yenilikleri gösterme niteliğindedir. Makale, Eco’nun göstergebilim anlayışı çerçevesinde ele alınarak yazılı ve görsel yapıtlardaki göstergelerin okur, yazar ve izleyici bakımından nasıl yorumlanabileceğini belirtir. Makalede öncelikle göstergebilimin temel kavramları incelenmiştir. Göstergebilim hayatın tüm alanlarında karşımıza çıkan göstergelerin çözümlenme sürecinden bahsetmektedir. Bu çalışmada, metnin tek bir yorumunun olmadığını sonsuz sayıda yorumlanabileceğini ve yorumların aynı seviyede kabul görmediğinden hareketle aşırı yorumlara sınır çizmenin gerektiğini vurgulanmıştır. Eco öncesi dönemde, göstergebilim dilbilimin bir yan dalı ya da bir disiplini olarak kabul görürken, Eco ile beraber göstergebilim ve dilbilimin farklı nitelikleri göz önünde bulundurularak ayrı alanlar olduğu ortaya çıkmıştır. Eco göstergebilimin diğer alanlarla ilişkisi bağlamında film ve mimaride önemli katkılar sunarak, teorik ve pratik düzlemlerde filmlerin ve mimari yapıtların göstergebilimsel yoruma açık olduğunu iddia etmiştir. “Göstergebilim filmin anlaşılmasına ne derece katkıda bulunur?” ve “göstergebilimsel sorunların daha iyi anlaşılmasında filmsel deneyimler ne derecede yardımcı olur?” gibi temel sorulara Eco’nun verdiği cevaplar makalede betimlenmiştir. Eco metnin iç tutarlılığını sağlamak için okurun önemini vurgulayıp, okura merkezi bir konum vermeden metin-okur-yazar ilişkisini diyalektik açıdan kurgulamıştır. Metin düşüncedeki kuralcı ilkeler aşıldığı takdirde farklı yorumlara olanak tanıdığı için açık bir yapıdadır. Eco, açık yapıt kavramını, okuyucu, izleyici ya da dinleyicinin de yapıtın duyumsanmasına ve anlaşılmasına katıldıkları ve kendilerinden de bir şey kattıkları yapıt anlamında kullanmaktadır.

This publication has 4 references indexed in Scilit: