Müzelerde ve Arkeolojik Alanlarda Drama Uygulamaları

Abstract
Müzeler ve arkeolojik alanlar, bir taraftan tarihsel süre.te yaşananalar ile ilgili bilgileri somut buluntular üzerinden bizlere ulaştırırken, bir taraftan da alternatif eğitim ortamları olarak kalıcı öğrenmelerin sağlanması açısından önemli mekânlar olarak değerlendirilirler. Okullarda geleneksel eğitim anlayışı ile çocuklara sunulan tarih, müzelerde ve arkeolojik alanlarda yapılan eğitim çalışmaları ile çocuklar için daha anlamlı bir hale gelir. Halihazırda .rgün eğitimde okullar, özellikle de müzeler haftasında, müze ve arkeolojik alanlara geziler düzenlemeyi tercih etmektedirler. Herhangi bir ön çalışma ya da planlamayı içermeyen bu gezilerin öncesinde, sürecinde ve sonrasında yapılan eğitim etkinliklerinde çoğu, çocukların katılımına izin vermeyen didaktik yöntemlerdir. Buna karşın çocukların aktif katılımına fırsat veren drama gibi yöntemlerin müzelerde ve arkeolojik alanlarda yapılan eğitim etkinliklerinde kullanılması öğrenmelerin kalıcılığı açısından vazgeçilmezdir. Müzelerde ve arkeolojik ortamlarda yapılan drama çalışmaları ile çocuklar geçmişi, geçmişe ait mekânlarda yaparak ve yaşayarak öğrenirler. Yaşamın ilk dokuz/on yılını içine alan erken çocukluk döneminde çocukların işlem öncesi ve somut işlemler döneminin başlarında oldukları düşünülürse, bu çocuklarla yapılacak eğitim çalışmalarında alternatif eğitim ortamları ve yaparak yaşayarak öğrenmeye fırsat veren drama gibi yöntemlerin kullanılması çok daha büyük önem taşımaktadır. Bu dönemlerde olan çocuklar için geçmişi anlatan müzelerin anlamlı bir hale gelmesinde drama gü.lü bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada, “Magnesia Kazısı Çocuk Şenlikleri”, “Leonardo: Evrensel Deha Sergisi”, “Frig Kostümleri Tasarımı Projesi”, “Kaunos Çocuk ve Arkeoloji Çalıştayı” ve “Müzeler Haftası Çocuk Şenliği»nde çocuklar ile yapılan drama çalışmalarına yer verilecek ve bu çalışmalardan yola çıkılarak “müzede eğitim” adına çeşitli önerilerde bulunulacaktır.