Abstract
19. yüzyılın ilk çeyreğinden ortalarına kadar durağan bir görünüm çizen Azerbaycan edebiyatına, 1960’lı yılların başında faaliyet göstermeye başlayan bir grup yazar taze bir soluk olarak girmiş ve hareketlilik kazandırmıştır. Nitelik olarak zengin eserlerin kaleme alındığı bu döneme Yeni Nesir ya da 1960 Nesri gibi isimler verilmiştir. Birçok alanda zengin edebi üretimlerin yapıldığı bu dönemin en çok dikkat çeken isimlerinin başında Elçin Efendiyev gelmektedir. Efendiyev, edebiyatın pek çok türünde eser vermesi, akademiden siyasete kadar birçok alanda faaliyet göstermesiyle öne çıkmış ve kendi devri içinde çok yönlü kişiliğiyle dikkat çekmiştir. Eserlerinde yoğunlukla katı bir gerçekliğin yansıması görülen yazar, toplum içinde yolunda gitmeyen hadiseleri bütün hakikatiyle ortaya koyarken, insan psikolojisini, duygu ve düşüncelerini de büyük bir hassasiyetle yapıtlarında işlemiştir. Yazarın Ak Deve romanının konusu da, bu toplumsal-gerçekçi çizgiden hareketle; Bakü'de geleneksel ve muhafazakâr hayat sürmekte olan bir mahallenin, II. Dünya Savaşı'nın başlaması ile beraber yaşadığı değişim ve trajedidir. Mahalle, geleneksel hayatın yanı sıra Sovyet otoritesinin mecburi kıldığı yeni hayat tarzına uyum sağlamaya çalışırken; bir yandan da bu yeni düzenin beraberinde getirdiği siyasi baskılarla da çatışmaktadır. Efendiyev, eserlerinde kullandığı geniş folklorik malzemeyi, motif ve gözlemler yoluyla harmanlayarak bir kompozisyon oluşturmuş ve söz konusu mahalleyi canlı bir dekor haline getirmiştir. Romanda sıklıkla yer verilen çocuk oyunları, bayatılar, Dede Korkut sözleri ve tekerlemeler bu folklorik zenginliğin birer yansımasıdır. Bu çalışmada, Elçin Efendiyev’in, Ak Deve adlı romanı biçim ve içerik yönünden incelenmiş, metnin anlam kapsamını genişleten izleklere temas edilmiştir.

This publication has 3 references indexed in Scilit: