COVID-19 Salgını Sırasında Ağız ve Diş Sağlığı Uygulamaları

Abstract
SARS-CoV-2 virüsünün neden olduğu COVID-19 hastalığı, dünya genelinde büyük bir halk sağlığı sorunu haline geldi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yeni koronavirüs salgınını önce “uluslararası endişe veren bir halk sağlığı acil durumu” ardından “pandemi” olarak ilan etti. SARS-CoV-2, hedef hücrelere girişte SARS-CoV ile aynı reseptörleri (ACE2) kullanmakla birlikte daha yüksek bağlanma afinitesine sahiptir. İnsan vücuduna girdikten sonra SARS-CoV-2, etkilenen hastaların tükürük ve nazofaringeal salgılarında bol miktarda bulunur. Bu nedenle yayılımının genellikle damlacık ve aerosol solunumu/teması ile olduğu düşünülmektedir. COVID-19’un insandan insana doğrudan veya dolaylı bulaşma yolları değerlendirildiğinde, dental ortamlardaki hastalık bulaşma ve çapraz enfeksiyon riski yüksektir. COVID-19 olgu serilerinden edinilen verilere göre; hastalığın ateş, kuru öksürük, yorgunluk gibi tipik semptomlarından önce tat ve koku kaybı gibi erken semptomları olabilmektedir. SARS-CoV-2 virüsünün ilk giriş yerinin üst solunum yolu mukozası olması, diş hekimlerinin COVID-19’un erken teşhisinde ve bulaşmasını önlemede büyük role sahip olduğuna işaret etmektedir. Bu makale, uluslararası sağlık otoritelerinin yönergelerine uygun olarak COVID-19 salgını döneminde diş hekimliği uygulamalarına, ağız, diş ve çene cerrahisi operasyonlarına yönelik enfeksiyon kontrolü ve hasta yönetimine dair kapsamlı bir protokol sunmaktadır.