Abstract
Tarım toplumundan sanayi toplumuna, sanayi toplumundan bilim toplumuna geçişler gerçekleşmiştir. Bütün bu toplumlarda, çocuklardan beklentiler de değişiklik göstermektedir. Tarım topluluğunda insan emeği kol gücüne dayanır. Bu sebeple çocuklardan beklenti de iş gücünü arttırmaktır. Daha fazla çocuğa sahip olmak, erkek çocuğunu iş gücünü arttırdığı için değerli görmek bu topluluktaki beklentilerin temelini oluşturmuştur. Sanayi toplumunda ise, kol gücünün yerini makine gücü almıştır. Bu toplumda bilgili kişi aile büyüğü değil ustabaşıdır. Bu dönemde çocukluk dönemi fark edilmiştir. Çocuğun ayrı bir gelişimi olduğu araştırılmıştır. Bilgi toplumunda ise, iletişim ve bilgiye ulaşım hiçbir zaman olmadığı kadar hızlıdır. İnternetin yaygınlaşması, Facebook Twitter gibi sosyal ağların kullanılması bu dönemdedir. Bu toplumda ise, aileler kendi kafalarındaki geleceği çocuklarına hazırlama telaşına düşmüşlerdir. Aileler çocuklarını düşündükleri için çocuğun yerine çocuğun hayatı hakkında karar vermiştir. Bu durum çocukların özerklik algısına ve sorumluluk alma özelliklerine olumsuz etki yaptı. Bu durumu değiştirmek için aileler çocuklara oto-kontrol eğitimleri vermeli ve çocukların dürtü kontrolü becerisini geliştirmelidir. Duygularını tanıyıp kararları akıl mantık ve muhakeme yoluyla almaları sağlanmalıdır.