Abstract
Buhârî başta olmak üzere Kütüb-i Sitte müellifleri eserlerinde “Ölünün yerine oruç kazası” ve “Üzerinde nezr olduğu halde ölen kişi” meâlinde bâblar oluşturmuşlardır. Bu bâblarda, oruç borcu olduğu halde vefat etmiş bir kişinin yerine velisinin oruç tutmasını ifade eden merfû hadîsler nakledilmiştir. Bu rivâyetlerin bazısı Ramazân’ın kazası ve keffâreti ile sınırlandırılmadan mutlak bir ifade ile söylenmiştir. Bazısında ise bu orucun nezr olduğu geçmektedir. Bu rivâyetlere Hanefî Mezhebi’nin hicrî 2. asır İmâmları, İmâm Mâlik ve İmâm Şâfiî kitaplarında yer vermemişlerdir. Ahmed b. Hanbel ise bunları hem nakletmiş hem de hangi oruçlarda vefat edenin yerine tutulabileceğini beyân etmiştir. Bu çalışmamızda bu merfû hadîslerin nasıl ortaya çıktıkları ve sıhhat dereceleri incelenerek neden mezhep imâmlarının bu rivâyetleri delil olarak kullanmadıkları anlaşılmaya çalışılacaktır.