Abstract
Nizami Sırlar Hazinesi’ne adlı mesnevisinde folklor ürünlerini ve halk yaratıcılığını yaygın olarak kullanmıştır. Manevi ve ahlaki değerlere adanmış yirmi sohbetin ve kaleme aldığı hikayelerin neredeyse tamamında, halk arasında dolaşan efsane ve anlatılardan faydalanmıştır. Sırlar Hazinesi, “Nuşiravan ile Baykuşların Sohbeti”, “Sultan Sencer ile Yaşlı Kadının Hikayesi”, “Bir Şehzadenin Hikayesi”, “Harnel Reşid ile Berberin Hikayesi” şiirleri, “Avcı Köpek ve Kürk Masalı”, “Firidun ve Geyik Masalı” gibi eserleri doğrudan Azerbaycan folklorunun, efsanelerinin izlerini taşımaktadır. Sırlar Hazinesi adlı eserinin her sohbetinde (makalatında) ahlaki ve manevi bir tema sunulur. Sohbetlerdeki ana konular insan, evren, hayat, maneviyat gibi konuları kapsamaktadır. Sohbetlerinde okuyuculara tavsiyelerde bulunurken, hikayelerinde de bu tavsiyeleri estetik bir yapıda desteklemekte ve doğrulamaktadır. Benzer anlatımları, folklor anıtımız Dede Korkut destanında da görebilmekteyiz. Bilindiği gibi Dede Korkut, hikayelerinin mukaddimesinde verdiği tavsiyeleri, hikayelerinde de öğretici şekilde karşımıza çıkarmaktadır. Sırlar Hazinesi adlı eserin şiirsel yapısının destan geleneğiyle ilişkilendirilmesinin nedeni, Nizami’nin yaşadığı dönemde, sözlü edebiyat geleneğinden güç alan, sözel kültüre dayalı yazılı edebiyat örneklerinin varlığıyla ilişkilendirilebilir. Nizami folkloru yaratıcı bir yaklaşımla ele almış, kullandığı tüm folklor metinlerini yeni edebi ve estetik fikirler süzgecinden geçirmiştir. Bu şekilde folklor kalıplarına yeni fikirler, anlamlar yüklemiştir. Nizami için Türk destanları, Türk milli kimliğinin, devlet tarihinin ve milli ruhun tükenmez bir hazinesidir.