Abstract
Son asır Türk şairlerinden biri olan Baki, 19. asrın ikinci yarısında Diyarbakır’da dünyaya gelmiş, çeşitli memuriyet görevlerinde bulunmuş ve 1912’de doğduğu şehirde hayatını kaybetmiş bir şair ve yazardır. Bugün Baki’nin eserlerinden elimizde 34 şiir ihtiva eden Nale (1893-94) adlı bir şiir kitabı ve çeşitli gazetelerde neşrettiği manzum ve mensur metinler vardır. Şairin Nale adlı şiir kitabına yazılan takrizler, beğenildiğini ve Diyarbakır’daki edebî mahfillerde takip edilen bir isim olduğunu göstermektedir. Şairin vefatı münasebetiyle Dicle gazetesinin 71. sayısında hakkında yazılanlar yalnızca bu edebî mahfillerdeki yerini değil, tüm şehirdeki değerini de ortaya koymaktadır. Baki, Naci mektebine mensup bir şairdir. Şairin 24 gazelinden 7’si Naci’ye naziredir. Ayrıca şair, Naci’nin 2 gazelini tahmis, 1 gazelini de terbi yapmıştır. Hem eski tarzda hem de yeni tarzda şiirler yazan şairin Nale’deki şiirleri, onun divan şiir geleneğinin etkisinde kaldığını göstermektedir. Şair, bu kitabında yer alan bazı şiirlerinde ise şekil ve muhteva bakımından geleneğin yapısını kırmıştır. Baki’nin ani ölümüyle Sabaha Karşı adıyla kitaplaştırmayı düşündüğü ancak muvaffak olamadığı şiirlerinin izini ise Dicle ve Peyman gazetelerinde sürmek mümkündür. Bu çalışmada şairin her iki gazetede tespit edilen toplam 11 şiirinin metni verilmiş, şiirler hem şekil hem de muhteva bakımından incelenmiştir. Bu şiirler, Diyarbakır’daki canlı basın hayatı içerisinde kâh şair kâh da yazar/başyazar olarak görünen bir ismin sosyal ve siyasi yönünü, divan şiiri geleneğiyle olan münasebetini, yenilik arayışını ortaya koymaktadır. Nale’deki şiirlerinden hem şekil hem de muhteva olarak ayrılan Dicle ve Peyman’daki şiirleri, Baki’nin mücadeleci ve hikemî yönünü; hürriyete ve çalışmaya verdiği önemi ayrıca bazı ferdî duyarlılıklarını yansıtmaktadır. Bu şiirlerin ortaya konmasının şair üzerine yapılacak yeni çalışmalara kaynaklık edeceği düşünülmektedir.