Abstract
Babalık kavramı, insan toplumunun evrimi ve örgütlenmesi ile ilgili teorik tartışmaların merkezinde yer almıştır. Bu tartışmalar, bazı çağdaş “ilkellerin” babalığı kabul etmediği ortaya çıkınca yoğunlaştı. Onların doğurganlık inançları, Bakire Doğum ile birlikte, doğaüstü doğumun yaygın temasına örnek olarak sınıflandırıldı. Bu makalede babalık anlamını anlamayan, bu nedenle başkalarının inançlarını çarpıtan ve kendi çıkarımlarımızı gizleyen antropologlar olduğunu iddia ediyorum. Türkiye'deki saha çalışmasından yararlanarak babalığın ortaya çıkarmak, birincil ve yaratıcı rol anlamına geldiğini, anneliğin ise yetiştirme ve taşıma anlamına geldiğini gösteriyorum. Babalığın bu “monogenetik” (tekkaynakçı) anlamı Hristiyanlıkta açıkça belirtilmiştir ve Bakire Doğum tarafından örneklendirilmiştir ancak tek tanrılığın teolojik konseptiyle de tutarlıdır. Benzer şekilde Trobriand Adalılarının ve Avustralya Aborjinlerinin üreme inançları, kozmolojik inançlarıyla tutarlıdır. Bunlar farklı sistemlerdir ancak her ikisi de samimi ve nihai kaygıların tam ortasında, ikisiyle de bütünleşmiştir. Son olarak, babalığın 19. yüzyıldan günümüze kadar teorisyenler için neden bu kadar cazip olduğu sorulmuştur.

This publication has 8 references indexed in Scilit: