Abstract
Dilin yapısının temelinde ses-biçim ve anlam unsurları yer alır. Buna göre, örneğin Türkçe bir sözün Türkçenin konuşulduğu farklı coğrafyalarda farklı söylenir durumda oluşunu veya türevlerinde görülen birtakım ses-biçim değişikliklerini tespit etmek, sözün kök ailesini bulmanın bir yoludur. Diğer bir yol, bir sözün kök veya türevlerinin temel, yani yazılı dilde bilinen ilk anlamından, mecazlaşmasıyla ortaya çıkan tüm anlam genişlemelerindeki söz-varlık ilişkilerini bulmaktır. Yazı tarihine bakıldığında, söz köklerine yapımlık eklerin gelmesiyle oluşan türevleşmelerin ve lehçeler arası alıntıların, sözlüklerin oluşturulmasından çok daha önce gerçekleşmiş olduğu görülür. Bu sebepten sözlüklerde bir söz kökü de, bir türev biçim de madde başı olabilmektedir. Farklı madde başlarında yer almış sözlerin birbiriyle olan ilişkilerini kurmak, kök ailesini bulmak da demektir. Bu amaçla yapılan çalışmalarda ise anlam belirleyici unsur olarak görev almaktadır. Anlamdaki aktarmalar yoluyla elde edilen “nedenli” olan eğretilemeli anlatımlar ile de bazen bütünün bir bölümü, bazen dışın içi veya tersi kastedilebilir. Bu yolla yapılan anlam aktarmaları da kök bilgiye ait anlam dallanmalarını gösterir. Bu çalışmada Türklerin hem temel hem de kültür sözlerinden biri olarak önem arz eden don sözü ve kök ailesi incelenecektir. Bu ailenin her üyesinin; kendi içinde tarihî ve çağdaş lehçelerdeki ses-biçim özellikleri, türevleri, kazandıkları tüm anlamlar üzerinden bağlantıları gösterilecektir. Bağlantıların bazen kök, bazen de türev biçimler yoluyla; bazen mecaz anlam, bazen de aktarmalı anlamlar yoluyla kurulabildiği gösterilecektir.

This publication has 1 reference indexed in Scilit: