Abstract
COVID-19 karantina döneminde aile içi şiddette yaşanan artış, pek çok kurum ve kuruluşu harekete geçirmiş ve karantina döneminde yaşanan aile içi şiddetin önlenmesi amacıyla çeşitli kampanyalar gerçekleştirilmiştir. Bu kampanyalar kapsamında hazırlanan kamu spotlarıyla karantina döneminde aile içi şiddete yönelik farkındalık oluşturulmaya çalışılmıştır. Çalışmada karantina döneminde aile içi şiddete karşı hazırlanan kampanyalardaki kamu spotlarında aile içi şiddetin nasıl sunulduğunun ve aile içi şiddetin önlenmesine yönelik hangi mesajların verildiğinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu amaçla çalışmada konuya ilişkin kamu spotlarındaki görsel ve yazılı göstergeler, Alman dilbilimci Karl Bühler’in Organon Modeli ışığında göstergebilimsel olarak incelenmiştir. Aile içi şiddeti konu alan sekiz kampanya (ABD, Endonezya, Fransa, Kolombiya, Portekiz ve Şili’den bir, Meksika’dan da iki kampanya) çalışma kapsamında incelenmiştir. Çalışmada elde edilen bulgularda aile içi şiddete yönelik kamu spotlarında korku duygusunun ön plana çıkarılarak kamuoyunda aile içi şiddete karşı duyarlılık oluşturulmasının amaçlandığı ortaya çıkarılmıştır. Böylece kamu spotları üzerinden hem şiddete maruz kalan aile üyelerinin hem de aile içi şiddete tanık olan kişilerin aile içi şiddeti yetkililere bildirmesinin teşvik edilmeye çalışıldığı sonucuna ulaşılmıştır.