Abstract
Oulipo oluşumunun öncülerinden ve Biçem Araştırmaları (1947) adlı yapıtın yazarı Raymond Queneau, 1959 yılında yayımlanan Zazie Metroda adlı yapıtı ile daha geniş kitleler tarafından tanınır oldu. Biçem konusundaki duyarlılığı ile bilinen yazar, çoğunlukla diyalog biçiminde yazdığı bu yapıtıyla gündelik konuşma diline yaklaşarak yeni bir yazma biçimi ortaya koymaya çalışmıştır. Yazarın modernitenin sonucunda ortaya çıkan dilsel ve biçemsel arayışını daha da iyi yansıtabilmek için başkişi olarak yaşadığı olumsuzluklar nedeniyle erken yaşta büyümüş ve çocukluğu çalınmış bir kız çocuğu olan Zazie’yi seçmesi, olayları onun arınmış dili ile yansıtma çabası dikkat çekicidir. Queneau, Zazie karakteri üzerinden kurguladığı yapıtında, Zazie’nin bakış açısı ve açık sözlülüğü aracılığıyla yeni bir dünya ve algılama biçimini yansıtmıştır. Zazie rahatsız edici sorularıyla yetişkinleri zora sokar, onların sınırlarını zorlar ve içinde bulunduğu dünyayı olduğu biçimiyle kabul etmeyi reddederek, her konunun hem romanın diğer kişileri, hem de okuyucu tarafından ayrıntılı bir biçimde sorgulanmasına katkıda bulunur. Bu açılardan Zazie karakteri, Gilles Deleuze ve Félix Guattari’nin ortaya koyduğu “oluş” kavramının gerçekleşmesi için gerekli minoriter durumların en temelini oluşturan ve dünyanın nasıl algılanacağı konusunda büyük bir öneme sahip olan “kız çocuk-oluş” kavramını anımsatmaktadır. Makalemizde, felsefi ve kuramsal bir kavram olan “oluş”un, yazınsal bir metin olan Raymond Queneau’nun Zazie Metroda adlı yapıtına nasıl yansıdığını Deleuze ve Guattari’nin felsefi kuramı çerçevesinde değerlendirmeye ve kız-çocuk imgesinin metne kattığı farklı anlamları ortaya koymaya çalışacağız.

This publication has 3 references indexed in Scilit: