Abstract
Lale Devri gibi şatafatlı bir dönemi de içine alan 18. yüzyıl, Osmanlı tarihinde siyasi, sosyal, iktisadi ve askerî alanlarda birtakım düzenlemelerin yaşandığı bir dönemdir. Osmanlı edebiyatındaki değişim ise esas anlamıyla kendini 19. yüzyılın ikinci yarısında gösterir. Klasik, hikemî, bedii ve mahallî üslupların görüldüğü bu dönemde devlet adamlarından istedikleri ilgiyi bulamayan şairler, kaside yerine tarih yazmaya başlamışlardır. Dîvânlar, klasik Türk edebiyatı alanında yapılan araştırmalar içinde önemli bir yer tutmaktadır. Bu eserler, yaklaşık altı yüz yıl süren klasik Türk edebiyatından kalan edebî miraslardır. Dîvânlar yazıldığı yüzyılın ekonomik, sosyal, askerî hayatı hakkında önemli bilgiler ihtiva etmektedir. Bu sebeple de bu eserler üzerine pek çok çalışma yapılmış ve hâlen de yapılmaya devam etmektedir. 18. yüzyılın dîvân sahibi şairlerinden biri olan Lem'î Halil Ağa (ö. 1137/1724-1725), İstanbul’da doğmuştur. Lem'î, öğrenim hayatını tamamladıktan sonra devlet erkânına kâtiplik, paşalara da kethüdalık yapmıştır. Döneminin usta şairlerinden biri olan Lem'î, özellikle tarih düşürmedeki mahareti ile tanınmıştır. Lem'î Halil Ağa 18. yüzyılda yazılan 4 şair tezkiresinde yer almıştır. Hayatı ve ailesi hakkında tezkirelerde detaylı bilgi bulunmamaktadır. Lem'î Halil Ağa’nın Dîvânında dört nazım şekliyle yazılmış şiirler bulunmaktadır. Bu dîvân, İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi NEKTY10197 numarada kayıtlı bir mecmuanın içinde yer almaktadır. Bu makalede Lem'î Halil Ağa ve dîvânı tanıtılmaya çalışılacak, şiirlerinden örnekler verilecektir.