Plasenta Previa Olgularının Retrospektif Değerlendirilmesi

Abstract
ÖZETAmaç: Bu çalışmada, plasenta previa (PP) olgularında maternal sosyo-demografik özelliklerin, obstetrik risk faktörlerin ve perinatal sonuçların değerlendirilmesini amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmada Ocak 2013- Kasım 2017 tarihleri arasında kliniğimizde takip edilen 71 PP olgusu retrospektif olarak incelendi. Olguların obstetrik öyküleri, prepartum ve postpartum hemoglobin değerleri, kan transfüzyon ihtiyacı, 1. ve 5. dakika apgar skorları, kanama kontrolünü sağlamak amacıyla yapılan cerrahi manevralar, plasental invazyon bulgusu, intrauterin ölü fetus ve neonatal ölüm gibi komplikasyonlar incelendi.Bulgular: Değerlendirilen 71 PP olgusunun %19,7 (n=14)’sini nullipar kadınlar oluştururken, %22,5 (n=16)’ini daha önce 1 kez, %42,3 (n=30)’ünü 2 kez, %15,5 (n=11)’ini üç veya daha fazla sayıda doğum yapmış kadınlar oluşturuyordu. Olguların %53,5 (n=38)’inin önceden sezaryen öyküsü yoktu, %45 (n=32)’inin geçirilmiş 1 ve 2 sezaryen öyküsü, %1,5 (n=1)’ünün üç sezaryen öyküsü vardı. Ortalama bebek doğum ağırlığı 2749.79 ± 777.38 gr (980 gr -4680 gr), 1. ve 5. dakika apgar skorları sırası ile 7.31 ± 1.39 ve 8.24 ± 1.33 olarak tespit edildi. İnvazyon bulguları nedeniyle 9 olguya peripartum histerektomi uygulandı. On üç olguya perioperatif, sekiz olguya postoperatif kan transfüzyonu yapıldı. Sonuç: PP, hem erken doğum ve buna bağlı yenidoğan sorunları hem de plasental invazyon anomalileri ve maternal kanama nedeni ile günümüzde neonatal ve maternal morbidite ve mortalitenin önemli nedenleri arasındadır. Optimal sonuç elde edebilmek için PP’den şüphelenildiğinde ve antenatal dönemde tanı konulduğunda peripartum histerektomi ve uterin devaskülarizasyon manevraları konusunda tecrübeli ve oluşabilecek komplikasyonlara müdahale edebilecek deneyimli cerrahların bulunduğu ve kan ürünlerinin temin edilebileceği üçüncü basamak merkezlerde operasyonların yapılmasında fayda vardır.