ANDREY TARKOVSKY SİNEMASINDA ZAMAN-İMGESİ: AYNA

Abstract
Sinemanın imge yaratma kapasitesine odaklanan Gilles Deleuze, iki çeşit sinematografik imgeden bahsetmektedir. Bu iki imge türü aynı zamanda sinema tarihinde iki farklı döneme denk düşmektedir. II. Dünya Savaşı’na kadar olan dönemi hareket-imgesi kavramıyla tanımlayan Deleuze, burada eylemin ve aksiyonun öne çıktığını belirtmektedir. Hareket-imgesi dönemi, Lumière kardeşlerin ilk filmleriyle başlayan ve II. Dünya Savaşı sonrasına kadar “hareket”i merkeze alan süreci ifade eder. Klasik anlatı sineması ile örneklendirilen hareket-imgesi filmlerinde zaman, karakterin eylemine göre ilerler. Filmdeki bütün eylemler doğrusal nedenselliğe göre belirlenir ve karakterler şimdiki zamanla uyumlu eylemler gerçekleştirirler. Deleuze II. Dünya Savaşı’ndan sonraki filmleri zaman-imgesi olarak nitelendirmektedir. Filmde sunulan karakterlerin veya nesnelerin eylemine odaklanan sinemanın çökmesiyle zaman-imgenin ortaya çıktığını belirtmekte ve bu durumu “duyu-motor bağlantısının kopması” ile açıklamaktadır. Duyu-motor şemasındaki kopmayla birlikte optik durumların yükselişi de zaman-imgenin ortaya çıkışında önem taşımaktadır. Dolayısıyla zaman-imgesinde asıl vurgunun; görüntülerin mantıksal ilerlemesinden, kendinde görüntünün deneyimine kayma olduğu söylenebilir. Gilles Deleuze’ün hareket-imgesi ve zaman-imgesi tasnifinden hareket eden bu çalışma, Andrey Tarkovsky sinemasından amaçlı örneklem yöntemiyle seçilen ‘Ayna’ (Zerkalo-1975) filminin zaman-imgesi sineması örneği sayılıp sayılamayacağını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Örneklem olarak seçilen film, “zaman algısı, öyküleme biçimi, karakterler, ses-görüntü öğeleri, mekânın kullanımı” gibi sinematografik unsurlara göre çözümlenmiştir. Çözümleme sonucunda filmin zaman-imgesi sineması örneği olarak değerlendirilebileceği sonucuna ulaşılmıştır.

This publication has 8 references indexed in Scilit: