Abstract
Kalenderî Tarikatı’nın kurucusu olarak bilinen Cemalüddin Sâvî ve onun mürşidi olan Şeyh Osman-ı Velî hakkındaki araştırmaları derinden etkileyecek olan bir vakfiye tespit edilmiştir. Bu vakfiyedeki ifadeler, bizleri Cemalüddin Sâvî ve Kutbüddin Haydar’ın üzerinden Bayezid-i Bistâmî’ye ulaştırırken, Ahmed el-Bedevî ve Şeyh Osman-ı Velî üzerinden Ahmed er-Rıfaî ve Abdülkadir-i Geylânî’ya bağlar. Cemalüddin Sâvî’nin vefatından sonraki dönemlerde “Zilî” olarak kaydedildiği, Karaca Ahmed Menâkıbnâmesi ile tahrir defterlerindeki kayıtlardan, Karaca Ahmed Sultan’ın da bir kalenderî olduğu anlaşılmış ve Karaca Ahmed’in amcası Celalüddin Karatay’ın Sühreverdîliği üzerinden Kalenderîyye ile Sühreverdiyye-Kadîriyye’nin yakınlığı ortaya konulmuştur. Cemâlüddin’in yakın arkadaşı Ebubekir Niksâri yani Şeyh Kalender Baba’nın Mevlana ile yakınlığına binaen Mevlevîliğin de Kalenderilik ile yakın irtibatı müşahede edilir. Bu bağlamda, özellikle Kaleneriyye/Haydariyye üzerinden dini-tasavvufî yapıların, Ortodoks-Heterodoks şeklindeki tasnifine yeniden bir itiraz yapılmış, tasavvuf erbabına yönelik eleştirel yaklaşıma sahip olanların sünnî olarak nitelendirilemeyeceğinin, olsa olsa “taassup” ehli olarak tavsif edilebileceklerinin altı çizilmiştir.

This publication has 4 references indexed in Scilit: