Is skepticism an epistemological predicament? Skeptisizm epistemolojik bir çıkmaz mıdır?

Abstract
Skeptics, by being skeptical about the certainty, accuracy and truth claims, defend that there are no objective accuracy or certainty; and for this reason, it is not possible to have an epistemological justification. The arguments on skepticism claiming that knowledge is not possible or proofs are inadequate in justifying knowledge have caused that skepticism has been considered as a notorious concept and sometimes it has been considered as a destructive activity. There is the idea that knowledge and certainty are possible behind these considerations. On this basis, skepticism has been conceived as the rejection of knowledge, beliefs and proofs, and therefore, the arguments of skepticism have been presented as an epistemic predicament. In this study, the arguments of whether skepticism has faced an epistemological predicament or not will be dealt with. For this purpose, the etymological investigation of skepticism will be performed, and then it will be claimed that there are two types of skepticisms, which are the excessive one and the moderate one. After skeptical arguments are defined, it will be claimed that excessive skepticism is in an epistemological predicament; however, moderate skepticism has been saved from this predicament by holding tightly to some arguments. In this way, the negative criticisms towards skepticism will have an unfair position in the face of moderate skepticism. In other words, it will appear that that the charge of skepticism with denialism is faulty and incomplete. Extended English summary is in the end of Full Text PDF (TURKISH) file.ÖzetSkeptikler kesinlik, doğruluk ve hakikat iddialarından şüphe duyarak nesnel bir doğruluğun ya da kesinliğin olmadığını; dolayısıyla epistemolojik olarak gerekçelendirmenin de mümkün olmadığını savunmaktadır. Bilginin mümkün olmadığı ya da bilgiyi gerekçelendirmede kanıtların yetersiz olduğu şeklindeki skeptik tezler, skeptisizmin kötü bir unvanla anılmasına hatta yıkıcı bir uğraş gibi değerlendirilmesine neden olmaktadır. Bu değerlendirmelerin arkasında bilginin ve kesinliğin mümkün olduğu fikri yer almaktadır. Bu fikre dayanarak skeptisizm bilginin, inançların ve kanıtların reddi gibi düşünülmekte ve buna bağlı olarak skeptisizmin tezleri epistemik bir çıkmaz gibi sunulmaktadır. Bu çalışmada skeptisizmin epistemolojik bir çıkmaza girip girmediği ele alınacaktır. Bunun için öncelikle skeptisizmin etimolojik araştırması yapılacak ve daha sonra aşırı ve ılımlı olmak üzere iki skeptisizm türü olduğu ileri sürülecektir. Skeptik argümanlar ortaya koyulduktan sonra aşırı skeptisizmin epistemolojik çıkmazda olduğu; ancak ılımlı skeptisizmin bazı varsayımlara tutunarak bu çıkmazdan kurtulabildiği iddia edilecektir. Böylece skeptisizme yönelik olumsuz eleştiriler ılımlı skeptisizmle haksız bir konuma girecektir. Başka bir deyişle skeptisizmi inkarcılıkla suçlamanın hatalı ve eksik olduğu ortaya çıkacaktır.