Abstract
İnsanlık tarihine bakıldığı zaman siyasetin belki de doğası gereği çoğunlukla kutuplaştırma ve ötekileştirme üzerine kurulu olduğu görülecektir. Zira istenen siyasi hedefe ulaşmak için her zaman yenilmesi ve alt edilmesi gereken bir kişi, grup veya parti her zaman olacaktır. O bakımdan geçmişten günümüze siyasetçiler tartışma odağında yer alıyorken buna mukabil zahit ve sufiler ise genellikle tüm toplum kesimleri tarafından sevilen ortak değerler olarak kabul görmektedir. Bu bildirinin amacı “İncinsen de incitme!”, “Yetmiş iki milleti ayıplamamak hakikatin ikinci kapısıdır” gibi sözleriyle meşhur olan ve kucağındaki aslan ve ceylan figürüyle zıtları kendinde eriterek hoşgörü ve müsamahanın en üstün örneğini veren Hacı Bektaş Veli özelinde sufilerin kuşatıcı bir bakış açısına sahip olduklarını göstermektir.