Abstract
19. yüzyılın modern Batı dünyası, kolonyalizm siyasetini farklı bir düzleme taşımış; ekonomik, siyasi ve kültürel etkisini diğer ülkelere yaymış; basın ve yayın organları aracılığıyla kendi gerçeklerini diğer toplumlara mutlak doğrular olarak göstermiş ve kolonilerdeki halkları kendi siyasi ve sosyal argümanlarına uyarlamıştır. Bu emperyalist ve kapitalist yapılanma, aynı siyaseti Osmanlı Devleti üzerinde de yürütmüş; Osmanlı toplumu içerisinde taraftar bulma aşamasında yayın organlarını propaganda araçları olarak kullanmıştır. II. Abdülhamid döneminde bu proje devam etmiştir. Sultan, idari uygulamalarının yanı sıra şahsıyla ilgili ithamlara maruz kalmıştır. Buna mukabil o, kendi propaganda araçlarını devreye koymuş, ideal sultan portresini hayata geçirmek için basın, yayın ve istihbaratı harekete geçirmiştir. Yabancı ülkelerdeki sefirleri istihbarat şefi gibi kullanmış ve yabancı yayınları kontrol etmeye çalışmıştır. Bu makalede emperyalist ve kapitalist dünya sistemi içerisinde yaşamaya çalışan bir devlet ile muhalif hareketlere karşı mücadele eden sultan hakkında örnekler verilmektedir. Abdülhamid’in sağlık durumunu haber yaparak devletin istikrarını bozma politikası ve bu politikaya karşı sultanın mücadele yöntemi üzerinde örnekler ve yorumlar sunulmaktadır.

This publication has 9 references indexed in Scilit: