Abstract
On yedinci yüzyılın en üretken ve sıra dışı kadın figürlerinden biri olan Newcastle Düşesi Margaret Cavendish (1623-1673) erkek egemen edebiyat dünyasında bir hayli eser yazmayı ve yayınlamayı başarır. Karşılaştığı tüm engellere rağmen, kendisinin olağanüstü hayal gücü, kadın yazarlar için uygun görülmeyen bilim alanına adım atması konusunda onu harekete geçirir. Özellikle, on yedinci yüzyıl filozofları ve bilim adamları tarafından yeniden canlandırılan atomizme ve materyalizme olan ilgiden hareketle, kendi evren anlayışını birbirinden ayrılmaz iki kavram olan “madde” ve “hareket” üzerinden sunar. Atomizmin, madde ve hareket gibi, sadece birkaç terminolojisini eserlerinde sıklıkla kullanırken bilimsel teori yerine hayal gücünü, yani doğuştan gelen zekâsını, kullanır çünkü onun için eserlerini yazmada strateji olarak kullandığı hayal gücü zihnindeki fiziksel hareketlere bağlıdır ve bu yüzden maddeseldir. Atomlar canlılığı bünyesinde barındırdığından, Cavendish “dirimselci materyalizmini” anlatmak için “Atom Şiirleri”ni yazarken tema olarak atomları seçer ve hatta onları kendi benliğinin bir metaforu olarak sunarak erkeklerin egemen olduğu bilimsel ve edebi camiada var olduğunu ileri sürer. Bu bağlamda bu makalenin amacı, Margaret Cavendish’in Poems, and Fancies (Şiirler ve Hayal Güçleri) (1653) adlı şiir kitabında yer alan “Atom Şiirleri”ni atomizmi kendi algıladığı hâliyle nasıl kullandığını göz önünde bulundurarak incelemektir ve nasıl hayalci bir üslupla yeni bir madde teorisi ortaya atarak aslında bin dokuz yüz doksanların ikinci yarısında adı konacak olan yeni materyalizm adlı teoriye ışık tuttuğunu göstermektir.

This publication has 13 references indexed in Scilit: